Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

başını çevirmek

См. также в других словарях:

  • çevirmek — i 1) Bir şeyin yönünü değiştirmek Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi. Y. Z. Ortaç 2) Öteki yüzünü görünür duruma getirmek Sermet defterinin yapraklarını çeviriyordu. Ö. Seyfettin 3) Döndürerek hareket ettirmek Resimleri… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MUSAARA — Büyüklük taslayarak birisinin yüzüne bakmayıp başını çevirmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • döndürmek — i, e 1) Dönmesini sağlamak Oğlu başını arkaya döndürdü. H. R. Gürpınar 2) i Başarısız saymak, geri çevirmek Sınavda döndürmüşler. 3) mec. Çevirmek, ... bir duruma getirmek Beni serseme döndürdü. 4) mec. Düzene koymak, yönetmek Tek başına bütün… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • arka — is. 1) Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı Evin arkasında bahçe var. 2) Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi Çocuğun arkası ağrıyormuş. 3) Geri kalan bölüm, kısım Masalın arkası. Yazının arkası. 4) Art, peş 5) Otururken… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bükmek — i, er 1) Sertçe çevirmek, kıvırmak Bu kez onu sürmeden olduğu yerde büküp altına aldı. S. Birsel 2) nsz Birkaç tel ipliği burarak sarmak İpek bükmek. 3) Eğmek Olur der gibi başını büktü. Çelik halatı büktü. 4) Katlamak Büktüğüm yeri kaybetmişim,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • saldırmak — e 1) Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek Bugün şu dakikada onlar hâlâ düşmana saldırıyorlardı. H. C. Yalçın 2) Bir şey veya kimse üzerine saldırı yapılmasına sebep olmak 3) den Gemi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tepmek — i, er 1) Hayvan, ayağıyla vurmak 2) Üzerine basarak sıkıştırmak Yünleri çuvala tepmek. 3) Çokça yürümek 4) mec. Değerini anlamamak veya kestirememek, geri çevirmek Gelmiş buraya, başını sokacak, ekmeğini kazanacak bir yer bulmuş, hiç bunu teper… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boca etmek — 1) geminin başını rüzgâr almayan tarafa çevirmek Ne var ki Ateşoğlu dümendeydi. Yükseldi, yine boca etti. Halikarnas Balıkçısı 2) mec. birden çevirip boşaltmak, dökmek Şarap koyuyorum diye sirke şişesini boca etmişsin. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dalgayı başa almak — den gemi veya sandalın başını dalgaların geldiği yöne çevirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»