-
1 çevirmek
vt1) drehenbaşını \çevirmek den Kopf drehenbirine arka [o sırt] \çevirmek jdm den Rücken zukehren3) ( oynamak) spielenbir parti satranç/bilardo/briç \çevirmek eine Partie Schach/Billard/Bridge spielen4) ( paraya) verwertenbir şeyi paraya \çevirmek etw verwerten, etw zu Geld machen5) ( sayfayı) wendensayfayı \çevirmek umblättern6) ( geri göndermek) zurückschicken7) ( tercüme etmek) übersetzen8) ( dönüştürmek) umwandeln9) ( taksi) anhalten -
2 çevirmek
1) В повора́чивать, изменя́ть [направле́ние]; перевора́чивать-a arka çevirmek = yüz çevirmek —
arkasını çevirmek — а) поверну́ться спино́й; б) перен. отверну́ться от кого
ateşi çevirmek — воен. повёртывать (переноси́ть) ого́нь
-dan baş çevirmek = yüz çevirmek —
başını çevirmek — а) повора́чивать го́лову; обора́чиваться; б) прям., перен. отвора́чиваться
istikametini çevirmek — измени́ть своё направле́ние; измени́ть свой курс
sayfayı çevirmek — переверну́ть страни́цу
yaprağı çevirmek — а) переверну́ть страни́цу; б) перен. смени́ть пласти́нку, поверну́ть (разговор и т. п.)
o yaprağı çevirelim — дава́йте оста́вим э́тот разгово́р
- dan yüz çevirmek — перен. отверну́ться от кого
herkes ondaa yüz çevirdi — все отверну́лись от него́
2) В враща́ть, верте́ть, крути́тьçember çevirmek — враща́ть (верте́ть) колесо́
makinanın kolunu çevirmek — крути́ть ру́чку маши́ны
topaç çevirmek — верте́ть (гоня́ть) волчо́к
3) В перен. распоряжа́ться, управля́ть; направля́ть, руководи́тьkötü yoldan çevirmek — наста́вить на путь и́стинный
6) В лицева́ть; перелицо́вывать (одежду)altını yüzüne çevirmek — перелицева́ть
7) В непра́вильно истолко́вывать, неве́рно интерпрети́ровать; искажа́ть, извраща́тьsözü işine geldiği gibi çevirdi — он истолкова́л э́тот разгово́р так, как ему́ бы́ло вы́годно
8) стро́ить; плести́ (интриги и т. п.)dalavere çevirmek или dolap çevirmek — стро́ить ко́зни, расставля́ть се́ти
entrika çevirmek — плести́ интри́ги, интригова́ть; вести́ [нече́стную] игру́
9) В преобразо́вывать тж. мат.; трансформи́роватьharabeye çevirmek — преврати́ть в разва́лины, сровня́ть с землёй
11) В, Д переводи́ть (с одного языка на другой)çitle çevirmek — обнести́ забо́ром (и́згородью)
dört yanını çevirmek — окружи́ть со всех [четырёх] сторо́н
etrafını çevirmek — обнести́ что, окружи́ть кого-что
bağı duvarla çevirmek — обнести́ виногра́дник забо́ром
13) В воен. охва́тывать; окружа́тьkaleyi çevirmek — окружи́ть кре́пость
-
3 çevirmek
набира́ть перевести́ перевора́чивать превраща́ть* * *1) -i повора́чивать, изменя́ть направле́ние; перевора́чиватьbaşını çevirmek — а) поверну́ть го́лову; б) тж. перен. отвора́чиваться
sayfayı çevirmek — перевора́чивать страни́цу
yüz çevirmek — отверну́ться от кого
2) -i враща́ть, верте́тьçember çevirmek — верте́ть колесо́
makinenin kolunu çevirmek — крути́ть ру́чку маши́ны
3) -i управля́ть; направля́ть; распоряжа́ться4) -i верну́ть, отосла́ть обра́тно5) -i перелицева́ть ( одежду)6) -i, -e переводи́ть [на друго́й язы́к]7) -i, -le окружа́тьçitle çevirmek — обнести́ забо́ром
8) -i, -e превраща́тьharabeye çevirmek — преврати́ть в разва́лины
9) -i искажа́ть, извраща́ть10) стро́ить, плести́ (интриги и т. п.) -
4 отвернуться
1) (в сторону) burulmaq, çevirilmek; başını çevirmek, arqasını çevirmek2) (открыться) açılmaq, açılıp qalmaq3) (отвинтиться) boşamaq, çıqmaqгайка отвернулась - gayka boşadı -
5 umdrehen
-
6 обёртываться
несов.; сов. - оберну́ться1) dönmek; başını çevirmekон да́же не оберну́лся — dönüp bakmadı bile
2) dönüşmekпобе́да оберну́лась пораже́нием — zafer yenilgiye dönüştü
-
7 оборачиваться
1) dönmek; başını çevirmek; çevrilmekоберну́ться на крик — bağırtıya dönmek
он да́же не оберну́лся — dönüp bakmadı bile
2) ( совершать полный оборот) bir tur yapmak; turunu tamamlamak3) перен. dönüşmek; halini almakпобе́да оберну́лась пораже́нием — galibiyet yenilgiye dönüştü
4) тк. сов., разг. (gidip) gelmekза два часа́ обернёшься? — gidip de iki saatte döner misin?
5) фольк. şekline girmek6) разг. dönüşmekна э́ти де́ньги не обернёшься — bu parayla dönüşemezsin
-
8 drehen
drehen ['dre:ən]I vtden Kopf \drehen başını döndürmek [o çevirmek];wie man es auch dreht und wendet neresinden bakarsan bak3) film çevirmekvielleicht können wir die Sache so \drehen, dass... belki bu işi öyle bir kitabına uydurabiliriz ki...5) ( pej);ein Ding \drehen dolap çevirmek [o döndürmek]6) ( fam)eine Runde mit dem neuen Wagen \drehen yeni arabayla bir tur atmakII viIII vrsich \drehen1) ( rotieren) dönmek;mir dreht sich alles im Kopf başım dönüyor;er drehte sich auf den Rücken sırt üstü döndü2) ( betreffen) söz konusu olmak (um -) -
9 вертеть
döndürmek,çevirmek* * *1) ( вращать) döndürmek, çevirmekверте́ть в рука́х что-л. — (elinde) evirip çevirmek
не верти́ голово́й! — başını (sağa sola) oynatma!
2) перен., разг. ( распоряжаться)она́ вертит им, как хо́чет — kadın onu parmağında oynatır ona takla attırır
он вертел все́ми дела́ми — tüm işleri çekip çevirirdi
-
10 отвёртываться
несов.; сов. - отверну́ться1) ( отвинчиваться) gevşemekподтяни́ га́йку, чтобы не отверну́лась — somunu sıkıştır ki gevşemesin
винт заржа́ве́л, не отвёртывается — vida paslanmış, burkulmuyor
2) ( повёртываться в сторону) başını / yüzünü / arkasını çevirmekона́ с отвраще́нием отверну́лась — kadın iğrenerek yüzünü çevirdi
3) перен. (от кого-л.) birinden yüz çevirmek; dirsek çevirmekфорту́на от него́ отверну́лась — talihi / yıldızı döndü
-
11 détourner
v t1 dévier yön değiştirme♦ détourner un avion hava korsanlğı2 voler ihtilas etmek3 tourner başka yöne çevirmek4 éloigner dikkatini dağıtmak -
12 döndürmek
-
13 wegdrehen
weg|drehenI vtden Kopf/das Gesicht \wegdrehen başını/yüzünü (başka yere) çevirmekII vrsich \wegdrehen arkasını dönmek
См. также в других словарях:
çevirmek — i 1) Bir şeyin yönünü değiştirmek Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi. Y. Z. Ortaç 2) Öteki yüzünü görünür duruma getirmek Sermet defterinin yapraklarını çeviriyordu. Ö. Seyfettin 3) Döndürerek hareket ettirmek Resimleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUSAARA — Büyüklük taslayarak birisinin yüzüne bakmayıp başını çevirmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
döndürmek — i, e 1) Dönmesini sağlamak Oğlu başını arkaya döndürdü. H. R. Gürpınar 2) i Başarısız saymak, geri çevirmek Sınavda döndürmüşler. 3) mec. Çevirmek, ... bir duruma getirmek Beni serseme döndürdü. 4) mec. Düzene koymak, yönetmek Tek başına bütün… … Çağatay Osmanlı Sözlük
arka — is. 1) Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı Evin arkasında bahçe var. 2) Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi Çocuğun arkası ağrıyormuş. 3) Geri kalan bölüm, kısım Masalın arkası. Yazının arkası. 4) Art, peş 5) Otururken… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bükmek — i, er 1) Sertçe çevirmek, kıvırmak Bu kez onu sürmeden olduğu yerde büküp altına aldı. S. Birsel 2) nsz Birkaç tel ipliği burarak sarmak İpek bükmek. 3) Eğmek Olur der gibi başını büktü. Çelik halatı büktü. 4) Katlamak Büktüğüm yeri kaybetmişim,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
saldırmak — e 1) Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek Bugün şu dakikada onlar hâlâ düşmana saldırıyorlardı. H. C. Yalçın 2) Bir şey veya kimse üzerine saldırı yapılmasına sebep olmak 3) den Gemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepmek — i, er 1) Hayvan, ayağıyla vurmak 2) Üzerine basarak sıkıştırmak Yünleri çuvala tepmek. 3) Çokça yürümek 4) mec. Değerini anlamamak veya kestirememek, geri çevirmek Gelmiş buraya, başını sokacak, ekmeğini kazanacak bir yer bulmuş, hiç bunu teper… … Çağatay Osmanlı Sözlük
boca etmek — 1) geminin başını rüzgâr almayan tarafa çevirmek Ne var ki Ateşoğlu dümendeydi. Yükseldi, yine boca etti. Halikarnas Balıkçısı 2) mec. birden çevirip boşaltmak, dökmek Şarap koyuyorum diye sirke şişesini boca etmişsin. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalgayı başa almak — den gemi veya sandalın başını dalgaların geldiği yöne çevirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük